SuperForum Eğlence,Sohbet,Oyun,Teknoloji Hakkında Paylaşım Platformu.
Yaşanmış korkunç hikayeler Uyeols10
SuperForum Eğlence,Sohbet,Oyun,Teknoloji Hakkında Paylaşım Platformu.
Yaşanmış korkunç hikayeler Uyeols10
SuperForum Eğlence,Sohbet,Oyun,Teknoloji Hakkında Paylaşım Platformu.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


SuperForum Eğlence,Sohbet,Oyun,Teknoloji Hakkında Paylaşım Platformu.Hoş geldin, .
Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız: 24

 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Yaşanmış korkunç hikayeler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
SineXavaR
Co Admin
Co Admin
SineXavaR


Mesaj Sayısı : 648
Kayıt tarihi : 19/02/10
Rep Gücü : 0
Tuttuğu Takım : Fenerbahçe
Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
Yaş : 39
Doğum tarihi : 13/04/85
Cinsiyet : Erkek
Ruh Hali : Mutlu
çin astrolojisi : Manda
İş/Hobiler : Öğrenci

Yaşanmış korkunç hikayeler Empty
MesajKonu: Yaşanmış korkunç hikayeler   Yaşanmış korkunç hikayeler I_icon_minitimePaz Mart 28, 2010 6:44 am

Mezarliktaki
Yangin

Su an 17 yasindayim ve olay bundan 3-4
sene evvel YASANMISTIR. O yaz en büyük zevkimiz arkadaslarla gece asagi
inmek idi ve hemen hemen indigimiz her gece birbirimize korku hikayeleri
anlatirdik. Anlattigimiz hikayeler genelde kendi hayal ürünümüz olurdu
fakat anlatirken sanki yasamis gibi anlatirdik ve kendi uydurdugumuz
hikayeye o ortamin verdigi gerilimle kendimiz de inanir ve korkardik.
Içimizde en çok hikaye anlatan Nedim diye bir arkadasimiz idi. Nedim
yasça bizden büyüktü ve bizi korkutmayi iyi basariyordu açikçasi. Yine
böyle bir gecede Nedim bize çok ilginç bir hikaye anlatti. Hikayeye göre
bazi insanlar sebepsiz yere içlerinden gelen bir atesle küle dönüsecek
kadar yaniyorlarmis. Bu yanma o kadar çabuk gerçeklesiyomuski, kendisini
kurtarmaya zamani olmuyormus kurbanin. Ayrica bu olay kurban yalnizken
gerçeklesiyormus, yani görgü tanigi olmuyormus hiçbir zaman. Bu
anlattigi hikaye ilginç oldugu kadar inandirici gelmemisti çogumuza.
Fakat Nedim evinden getirdigi ansiklopedi de yazilanlari bize gösterince
tüylerimiz diken diken olmustu hepimizin. Bu olaylar gerçek yasanmis
olaylar olarak anlatiliyordu ansiklopedide kanitlari ile. O gece eve
kosar adimlarla çiktim ve bütün gece gözlerime uyku girmedi. Ertesi gün
ise belki hepimiz için hayatimizin en korkunç günü olmustu. Gelen habere
göre Nedim bir sokak arasinda ölü bulunmustu ve isin ilginç yani
Nedim'in gömüldügü mezarlikta 1 hafta sonra yangin çikmisti ve bütün
mezarlar yok olmustur.Inanmayan arkadaslar eski gazeteleri
karistirabilirler. Tarih: 3 Eylül 1997, Mersin mezarligi orman tarafinda
onlarca mezar yanmistir.



Tepedeki Ev
Yillardan 1994'dü.Ben annem ve abim
Tunceli'deki köyümüze gitmistik.O zamanlar 12 yasinda falandim.Oraya
gittik ve amcamlarin evine yerlestik.Benim orada tanidigim hiç kimse
olmadigi için ben amcaogluyla(Yusuf)la oynuyordum.O bana biraz macera
yasamak istediginden falan bahsederdi hep ve bir gece onla uyumadik ve
biraz macera yasabilmek için neler yapabilecegimizi düsündük ve en
sonunda köyü çevreleyen daglardan birindeki bir eve gitmeyi önerdi Yusuf
fakat bunun çok tehlikeli olabilecegini köyün ileri gelenlerinin sik
sik onlari oraya çikmamalari konusunda uyardigini söyledi.Bizde bunu
büyük bir gizlilikle yapacaktik.Yusuf'un en yakin arkadasi Ismete
anlattik düsündügümüzü ilk basta biraz tirsti fakat daha sonra oda bunu
kabul etti.Ertesi gün çantalarimizi,yiyeceklerimizi hazirladik ve
erkenden yola çiktik.O gün hava biraz pusluydu ve içimden bir ses bunun
tehlikeli olabilecegini söylüyordu.Fakat bunu onlara söylemedim ve
yolumuza devam ettik ve yolda giderken etrafta bol bol
koyu,inek,keçi,tavuk gibi hayvanlarin kemikleriyle karsilasiyorduk ben
biraz daha korkmustum ve nerdeyse aglamak üzereydim.en sonunda oradaki
eve vardik ve içeri girdik içerde anlamadigimiz diller yazilar falan
vardi ve penceresi oldugu halde içerisi karanlikti içeride
anlayamadigimiz çok degisik cisimler vardi etrafta taslarin içerisinde
sular falan vardi.Ve döner biçagi gibi kocaman ama paslanacak kadar eski
birkaç biçak vardi birden Ismet degisiverdi sanki biz kormaya
baslamisken o gülüyordu.Kendi kendine oynasirken taslardaki suyu üstüne
döktü ve bir biçagi eline alip oynamaya basladi bir anda biçakla
oynarken biçakla parmagini kesti ben çok korkmustum aglamaya basladim
çünkü bir anda Yusuf da degismis sanki çildirmis gibi oldu bu arada
Ismetin parmagi çok feçi bir sekilde kaniyordu.Daha sonra kostum kostum
sanki bir sey beni kovaliyor gibiydi ve annemin dürtmesiyle uyandim bana
gece boyunca döndügümü,agladigimi tepindigimi söyledi.Kahvaltida
Yusufla konusmaya basladim rüya mi anlattim ve belki inanmayacaksiniz
ama bana tepedeki evi nerden bildigimi sordu.Daha sonra disari çiktik ve
Ismeti gördük parmagi sariliydi...



Yalniz Degiliz
Öncelikle 34 yasinda ve çok iyi bir
sirkette, iyi bir görevde oldugumu belirtmek isterim. Hayatimi,
yasayabildigim derecede modern sartlarda yasayip, gece kluplerinden,
partilerden çok zevk alan, sosyal yasantisi çok renkli bir hanim
oldugumu da. , Sizlere sadece 1 olay degil, birbirini takip eden bir kaç
olayi anlatmaya çalisacagim. Aslinda yillardir bunlari unutmaya
çalismis ve en yakinlarimla bile paylasmaya cesaret edememistim. Ama
sizlerin hikayelerini okuduktan sonra, benim, yasadiklarimin ne kadar
gerçek ve de aslinda ne kadar ürkütücü olduklarini bir kez daha
kavradim.

Bizler, asla...Yalniz degiliz...

5 yaslarindayken geceleri korkuyla uyanir
hale geldim. Sebebi belirsizdi..Hatirladigim tek sey gece yataga yatip,
gözlerimi kapatmaya korktugum.. Bir an da kapinin arasindan yattigim
odayi kara kara agir, bulutumsu seyler kapliyordu ve ben nefes
alamiyordum. Bu olaylar her gece olmaya basladi. Kimseyi bunlara
inandiramadim. Çocukça kapris sandilar. Ve her ne sandilar
ise..Bilemiyorum. En sonunda odama gitmeye korkar hale geldim. Çünkü
beni oarada, bekleyen, görünmeyen, agir bir sey vardi... Gecelerim
aglamakla ve korkuyla geçmeye baslamisti ki...Ailem..(Annem Yugoslav
Arnavut, babam Yunan asillidir ) batil inançlara sahip degildir..Öyle
olduklari halde , eve yasli birini getirip, kursun döktürdüler,
okuttular, bir süre boynumda küçük bir kuran tasidim. Sonra yavas yavas
bitti bu olay.. Bu bir karabasan miydi? Bilmiyorum. Halen bilemiyorum



Ruh
Öncelikle merhaba demem gerekiyor sanirim.
Size yazacagim olay teyzamin basindan geçmistir. Benim bütün
teyzelerimin basindan böyle seyler geçmistir hepsini yazmak isterdim ama
sadece bir kaç tanesini yazacagim. Bir gün Ankara'ya gittigimde
teyzemlerde kalmistim ben teyzem ve 2 kuzenim. Teyzem böyle seyleri
konusmamizi istemiyordu ama biz yinede konusuyorduk. Kuzenim teyzemin
(onun annesi oluyor) basindan geçen bir olayi anlatiyordu. Vede sunu
belirtmem gerek bu teyzem böyle seylerden hiç korkmaz yine sorarsin hiç
ürkmedin mi diye hayir der. Yani gecenin 3 ünde yatirlariyla ünlü bi
köyde disari çikma cesareti bile gösteriyor. Açikca söylemek gerekirse
ben asla çikamazdim. Herneyse benim ölen bi kuzenim daha vardi. Ben hiç
görmedim onu çünkü ya dogmamistim yada 1 yasinda bile degildim. Bir gün
teyzem onun ölümünden sonra gece yataginda onu düsünmeye baslamis öbür
tarafta nasil acaba? Diye kendi kendine soruyor ve agliyrmus her gece
oluyormus bu her gece istemeden agliyormus. Bir gece yine onu düsünürken
(normal olarak gözleri kapali) bir kararti fark etmis ve gözlerini
açmis karsisinda ölen kuzenim duruyormus. Bir süre teyzeme gülerek
bakmis ve el sallayip gitmis. Sonra teyzem anlamiski öbür tarafta mutlu.
O günden sonra hiç düsünmemis onu. Vede sadece kuzenim annesine yani
benim diger teyzeme anlatmis bunu vede o 2 kuzenimde gizli gizli
dinlemisler. Vede bana anlattilar. Haa aklima gelmisken bu teyzemin
basindan bir olay daha geçmis. Yine gece tuvalete gitmis sonra odasina
geldiginde bi dedenin teyzemin sandiktaki geceligini giydigini görmüs
sonra teyzem 'kisa gelmis dur çikarda uzatayim'demis ve egilmis
geceligin ucuna sonra dede kaybolmus elbisede yere düsmüs. Aslinda bu
anlatiklari bana biraz saçma geldi ama teyzem dogru oldugunu söylüyor
(bizim israrimiz üzerine anlatmisti bunu). Zaten teyzemin yalan
söyleyecegini sanmam. O gece 2 kuzenimle beraber hiç uyuyamadik çünkü
hepside dogruydu bu anlatilanlarindan sonra uyurken hep tikirtilar
duyduk vede sesler. Ama sabah kalktigimizda komik geldi çünkü hepimiz
korktugmuzda psikolojik olarak böyle seyler uydurabiliriz yada bazi
esyalari ruha cine cadiya falan benzetebiliriz. Yazacagim o kadar çok
sey varki artik onlari da baska yazilarimda sizlere aktaririm.



Seytan
Yil 1994 temmuz ayi cumartesi aksami.. Ben
ve kardesim o aksam yemek yiyorduk ve aniden zil çaldi, kapiyi annem
açti.Kapida olan kisiler arkadaslarimdi ve bizi asagiya çagiriyorlardi
saat 10.00'na geliyordu sofradan kalkar kalkmaz asagiya indik
arkadaslarimizla her gece korkunç hikayeler anlatirdik, (Gece dedim
çünkü sabahlara kadar oturur hikayeler anlatir oyun oynardik) her
kafadan bir hikaye çikardi ortaya ama birbirimizi korkutmak için yaris
yapardik.O aksam herkez hikayesini anlattiktan sonra oyun oynamaya karar
verdik, o zamanlar 11 yasindaydim ve saklanbaç oynamayi çok seviyordum.
Ebe saymaya basladiginda herkes yerini almisti ve bende, tabiki ben o
anki olacak olaylardan haberdar degildim, kim bilirdiki seytani karsimda
görecegimi neyse konuya geçelim ben yerimde ebenin saymayi bitirmesini
bekliyordum ebenin saydigi binanin yan tarafindaydim ebebin saymasi
bitmedigi için sikintiya girmistim o, an arkami dönmemle dona kalmam bir
olmustu simdi seytanla karsikarsiyaydim o herkesin bildigi gördügü bir
tipten degildi (tabiki görenler için..) 2 metre boyu,yumrugum kadar iri
ve kipkirmizi gözleri çatal biçiminde uzun asasi 2 adet iri buynuzlari
ve üstünde siyah birseyi vardi ama ayaklari yoktu evet yanlis okumadiniz
ayaklari yoktu adeta uçuyordu o, anda vücudum çözülü vermisti hemen
bahçenin ortasindaki kuyunun arkasina saklanmistim ebe agladigimi
duyunca hemen arkadaslara haber verdi bu seytani yakin arkadasimda
görmüs ve oda çok korkmustu. (ismini vermeyecegim.) Ve bu olaylardan
sonra her pisligin yaninda cinlerin olduguna saitlik ettim. Ertesi sabah
seytani gördügüm yere geldik orada bulunan ev bombostu evin içinde bir
el vardi ve sanki el bizi seyrdiyordu önce inanmadik sonrada banyoda
gördük ev zemin kattaydi banyonun penceresinden içeri yumurta kartonu
attik ve karton geri geldi ve bu olay bi kaç defa gerçeklesti ne zaman
oraya gitsek üst kattakilerin kizini yerde baygin buluyorduk ve bu
olaydan sonra bisey farkettimki ne zaman korkunç hikayeler anlatsak
ozaman kötü seyler oluyordu ama anlatmayida seviyorduk. Bu yüzden siz
siz olun sakin korkunç seylerden bahsetmeyin eger cinlerden
bahsedecekseniz kötü varliklar diye konusun, bunu sakin unutmayin...



Karabasan
Ramazan ayinin ortalarindaydik. Ertesi gün
oruç tutmak için sahura kalktim ve uykulu bir halde yemek yedikten
sonra, henüz daha sogumayan sicak yatagima uzandim. Uykuya dalar gibi
olmamla birlikte üzerimde bir agirlik hissettim. Gözümü açtim ve hareket
etme çabalarim sonuçsuz kaldigini gördüm. Yatagimin bulundugu yerden
yemek masasinda yemek yiyen annemi görmeme ragmen bir türlü hareket
edememem, beni çok sasirtmisti. Vücudumun hiç bir noktasini hareket
ettiremememin yani sira parmagimi bile kipirdatamamam beni iyice
telaslandirdi. Çünkü daha önceden böyle bir olayla hayatim boyunca
karsilasmamistim. Müthis bir güç harcamama ragmen hareket edemiyordum ve
avazim çiktigi kadar bagirmaya basladim. Aman Allah'im sesim de
çikmiyordu. Yaklasik 3-4 metre uzakta olan anneme lütfen beni kurtar
dercesine çirpinmalarima karsi bir türlü kendimi farkettiremiyordum.
Artik dayanamayarak gözlerimi kapadim ve "Yeter artik ne zaman bitecek
bu iskence? Yoksa ölecek miyim?" gibi düsüncelere dalarken, birden
birinin elini omzumda hisettigim anda üzerimdeki agirlik bir anda yok
oldu. Bagirarak gözlerimi korkuyla açtigimda omuzundaki elin anneme ait
oldugunu görmenin rahatligiyla, yataktan siçrayisimin sesi tüm ev
halkini ayaga kaldirmisti. Peki neydi o üstümdeki cisim? Bir insan
uykuda olabilir ama gözleri açik asla...



Rüya
Alti yasimda sokaga çikmaya baslamistim
(abim yanimda olmadan annem disari çikmama izin vermiyordu). Yine böyle
birgünde abim beni yalniz birakmis, arkadaslariyla konusmaya dalmisti.
Bende topumla bir saga sola kosuyordum. Zevkten dört köseydim, özgürdüm
kocaman sokakta, topu istedigim kadar havaya atabiliyordum, evimizin dar
koridorundaki kisa ve yorucu kovalamalar artik, uçsuz sokakta terden
sirilsiklam olmaya birakmisti yerini... Sonra yine topun pesinden
kosuyordum, kosarken arkamda birseyin nefes alip verdigini hissettim. Bu
sefer beni kovalayan birsey vardi, o kocaman sokakta. Arkama bakmaya
kalmadan kulagimin dibinde havlama sesleri yankilanmaya basladi. Hiç
tereddüt etmeden aglamaya ve kosmaya basladim. Dün gibi hatirlarim
agzimdan "anne geliyor, tut annecim, anne geliyor....." sözcükleri
dökülüyordu. Sonra abim farketti ve kurtardi ama olan olmustu
birkere...Olayin konusuda burda basliyor. Köpeklerin kovalamacasiyla
baslayan korku, yerini geceleri gödügüm rüyalara birakti. Artik
rüyalarimda sürekli kovalaniyordum, bazen seklini hiçbirseye
benzetemedigim konusan insani varliklar, bazen yalvartan köpekler ve en
garibi de üzerime örttügüm yorgandi. Bazi geceler rüyalarimda, uyumak
üzereyken bogulmaya baslardim, beni bogan sey ise yorganimdi. Aniden
heryanimi sararak üstüme bastirmaya baslardi. O an " nefesim kesilirdi,
sanki bir caninin kucagina düsmüs gibi olurdum. Uyandigimda kendi
sürekli kucaklarda bulurdum. Annem, abim ve babam bu üçlünün arasinda
nöbetlese dolanirdim. Uykudan uyanirken kendini birinin kucaginda bulmak
korkunun baska bir yüzü olsa gerek. Nedeni, sabaha kadar neler oldugunu
hatirlmaya çalisip aklina geldikçe ayni korkulari tekrar tekrar
yasamak. Hayatimdaki garipliklerden biride, annem beni yikarken banyoda
benimle beraber yikanan çocuklar görürdüm, bazen sessizce aglamaya
baslardim bazende bitene kadar sabirla izlerdim. Bunun yüzünden bir
keresinde evin ortasinda legenin içinde bile yikandigimi hatirlarim.
Korkular bizleri yipratir, sizlere tavsiyem yokmus gibi davranmayin,
çünkü heran bir sürprizle karsilasip kötü sonuçlar dogurabilir. Halen
rüyalarimla beraber yasiyorum, korkuyorum ve apansizca uyaniyorum ve
düsünüyorum ki bende birilerinin korkulu rüyalari oluyorum. Bazen gözümü
açtigimda evimden uzaklasmis ve sevmedigim insanlarin çok yakininda
buluyorum. Size yazmaya devam edecegim. Eger benimle korkularini
paylasmak paylasmak isteyen arkadaslar olursa mail adresimi
verebilirim...



Musalla Tasi
Köyümüz, Tipi Köy Iç Anadolunun en eski
köylerindendir.Köyümüzün mezarligi evimizin tam karsisindaydi.Komsumuzun
bize orada garip seyler gördüm, demesi bizi ne kadar ürkütsede
inandirmiyordu.Ta ki Burak arkadasimin sünnet gecesine kadar.Birden
arkadasimin hediyesini evde unuttugumu farkettim.Gece garip olaylarin
oldugunu bildigim için eve gitmeye korkuyordum.Eve yaklastigimda bazi
çigliklar duymaya basladim.Musalla tasinin üzerinde garip isik
büzmelerinin daire biçiminde döndügünü gördüm ve birden at sesleri
gelmeye basladi.Ileriye dogru baktigimda atin üzerine binmis bir gelinin
hizla musalla tasina dogru geldigini gördüm.Gelin bir süre musalla
tasinin etrafinda dolastiktan sonra mezarliga girerek agit yakmaya
basladi.Ben bu arada korkudan ne yapacagimi sasirdim.Daha sonra bir
dügün alayinin gelip gelini alarak oradan hizla uzaklastigini
gördüm.Bende dügün yerine kosup olanlari dedeme anlatmaya basladim.Dedem
bana inanmadi.Ertesi sabah mezarliga bakmaya gittigimde bir gelin
duvaginin bir mezara bagli olarak buldum.Bu duvagi dedeme gösterdigimde
dedemin agladigini ve bu duvagin savasta gelinken sehit olan ablasina
ait oldugunu ve mezarinsa sevdigine ait oldugunu söyledi.Bir kaç yil
sonra Aksehir gölünün tasmasiyla köyümüz sel altinda kaldi, bir daha
böyle bir olay görülmedi.



Kan Kokusu
Uzun süre oldu kuruyali, bayat kokusu
ortaya çikali. Çok sicak bir yaz günü veya berbat bir kis günüydü belki.
Sabah kalktigimda ellerimin oldugundan daha çok titremesinden
anlamistim bugün kan kokusu alacagimi. Sigarama uzandim her zamanki
gibi. Bir nefes, bir nefes daha. Sigara bile sakinlestirememisti
titreyen, intikam isteyen ellerimi. Daha günes dogmamisti, belki o gün
hiç dogmayacakti... Dogsa bile bakmayacakti sadece kurbanlarini gören
uykulu gözlerim. Aynaya baktigimda soguk bir ten, kipkirmizi gözler ve
titreyen eller görmek hiç sasirtmamisti bu sefer. Sanki uzun zamandir
bekledigim gün buydu, evet evet o gün bugündü. Ne giydigimi
hatirlamiyorum o gün. Muhtemelen soguktan koruyan bir bere veya günes
gözlügü. Renklerin önemi yoktu.. kirmizinin, kanin rengi disinda.
Herzaman yaptigim gibi ayni otobüse binecektim. Fakat bu sefer onlar
beni degil, ben onlari öldürecektim. Hayatimda hiç olmadigim kadar
sogukkanli. Her sabah gördügüm o soluk, nefret dolu, igrenç yüzler.
Hepsi oradaydi yine. Farkina bile varamayacaklardi otobüsün camlarina
fiskiracak kanlarin rengini, tadini. Ansizin çekiliverecekti o igrenç,
ise yaramaz ruhlari bedenlerinden. Bir süre en nefret ettigimi seçmek
için düsündüm. Sanirim bulmustum. Su hergün, maasini son kurusuna kadar
yatirdigi o igrenç, muhtemelen "mezbaha" markali parfümünü sikan, igrenç
bacaklarini otobüsteki her gözün içine sokan kaltakti galiba. Önce
kurbani tanimak gerekiyordu. onu can çekisirken mi izlemeliydim, yoksa
tek bir çiglik ve kan mi olmaliydi. Bir durak, bir durak daha. Inmesine 2
durak kala, artik zamanin geldigine inanmistim. Hala kararsizdim neyle
öldürecegime ama ellerim o kadar siddetli titriyordu ki bu karari çabuk
vermem gerekiyordu. Bu biçagi alirken ne için kullanacagimi bilmiyordum
bile.. Fakat sonunda bir ise yarayacakti. Artik emin adimlar atma
vaktiydi. Her zaman nasil oluyorsa oturdugu ayni koltuga dogru
ilerlemeye basladim. Etrafimdakiler gözümdeki nefreti ve kararliligi
görmüs olmalilar ki onlara çarpmama hiçbirsey söyleyemediler. Nabzim
daha da hizlanmis, elimin titremesi çok daha normal gelmeye baslamisti.
Bir metre daha ve ordaydim.. 2 veya 3 saniye sürmedi, büyüklügünü ancak o
zaman anladigim biçagimi çikarip kaltagin gögsüne saplamam. Ummamistim
bu kadar kan fiskiracagini, ummamistim parfümünün o an bu kadar güzel
kokacagini. Bir daha ve bir daha sapladim.. Agzindan kan gelmesi daha da
alevlendirmisti içimdeki vahseti. Suratimdaki sicaklik, hep bekledigim
huzurdu sanki. Yorulmustum. Bir an olsun etrafa baktim.. Donup
kalmislardi. Herzaman o gür sesiyle yüksek sesle konusan o.... çocugu. O
da susuyordu. Bu korku ona yeterdi belki, belki yarinki otobüste
anlatacagi birçok sey görmüstü. Peki ya ertesi gün? acaba onun kani da
kirmizimiydi, en az bunun kadar igrenç miydi kokusu. Çok geçti artik
ögrenmek için. Kapiya yaklastigimda, soförün ben söylemeden açtigi
kapidan o otobüsün en sessiz yolcusu olarak indim herzamanki gibi. Son
kalan sigarami içmek için en iyi zamandi



Kara Büyü
Bir gün ev arkadasimla can sikintisindan
kendimize bir büyü bulmayi ve bunu
insanlar üzerinde denemeyi düsündük öyle saçmasapan bazi kelimeleri bir
araya getirdik ve bunlari ezberledik. Bu sadece ikimizin bilcegi bir
büyü olmaliydi. Ama ne için yapilmasi gerektigine karar veremedik ve
yattik.


Ertesi gece yilbasi partisi için aldigim
cadi sapkasini basima taktim ve üzerime siyah biseyler giydim bir mum
yakip isiklari söndürdük. Bu büyüyü diger ev arkadaslarimdan birine
yapacaktim. Olayi önemsemesi için onu inandirdik ve konsantre olmasini
sagladiktan sonra büyüye basladim ve bir gece önce uydurdugumuz
sözcükleri söylemeye basladim. Büyü bittikten sonra isiklari yakip
gülmeye basladik. Büyüyü uydurdugum arkadasimla Sule'ye (büyüyü yaptigim
arkadasim) gülüyorduk o ise hiç tepkisiz oturuyordu. Iste tam o sirada
birden gök gürlemeye ve simsk çakmaya basladi. Elektrikler kesildi.
Yazin ortasinda havanin böyle birden patlamasi bizi hem sasitmis hem de
korkutmustu. Bi müddet öylece jeneratörün devreye girmesini bekledik .On
saniyede devreye girmesi gerekirken girmedi Biz de mum yaktik ve bütün
gece korkudan uyuyamadik.Yagmur sabaha kadar yagdi. Sule ise ateslendi
ve ailesini çagirmamizi istedi. O gün ögrendik ki jeneratör bozulmus.
Aksama dogru Sulenin ailesi geldi ve onu kayseri deki evlerine
***ürdüler.Bir ay sonra da gelip esyalarini aldilar ve Sule bir daha ne
geldi ne aradi.


Aradan 4 sene geçmesine ragmen bu büyü
sözcüklerini ne kadar unutmaya çalissam da bi türlü unutamadim. Bazen
aklima gelince bisey olcak diye korkarim.



Cin ile Dalga Geçme
17 yasindaydim ve annemin memleketi olan
Giresun'daydik. Döndü abla o siralarda 22 yasinda falandi (annemin
amcasinin kizi). O'nu her gece cinler döverdi ve üzerinde tasidigi
kuran'i çikartmasi için baski yaparlardi. Birlikte yatiyorduk onlarda
kaldigim zamanlarda ama sabahlari vücudunun her yerinde morluklar
oluyordu bende ise hicbirsey olmuyordu ve hicbirsey hissetmiyordum...
Bir gece Döndü, ablasi, ablasinin akrabasi Emine ve onun nisanlisi epey
geç saate kadar oturduk. Döndü'nün annesi ise saat 11 gibi yatti uyudu
baska odada. Biz hala sohbet ediyorduk. Saat gece 02.00 olmustu.. Ben
cin cagirmayi önerdim. Bu onlarada cazip gelmis olacak ki kabul ettiler.
KIKI adinda kibrit cinini hepiniz duymussunuzdur. Bir kutudan 4 tane
kibrit çöpü aldik ve cin cagirdik dualarla. Bu islerden çok iyi
anliyordu Döndü. Sorular soruyorduk kibritlerde saga sola hareketle bize
cevap veriyordu. Ben yasiminda küçük olmasindan dolayi bayagi
zirvalamaya baslamistim. Cin ile dalga geçiyordum. Yanimdakiler ise
iyice korkmuslardi benim cine ileri geri konusmamdan! Beni sürekli sus
diye uyariyorlardi. Neyse bir müddet sonra isik kendiliginden kapandi
kalktim dügmesine bastim actim, arkami döndüm ki tekrar çat!! diye
dügmeden kapandi isik.. Bulundugumuz oda köy evi oldugundan mutfak ve
oturma odasi bir kullanilan bir oda.. Mutfak dolabi zangir zangir
titremeye ve tabaklar birer birer yere dökülmeye basladi.. Hepimiz
korkudan sapsari olmustuk TV açik degildi birden TV acildi. O zamanlar
sadece TRT 1 gösteriyordu köy yerinde. Bilmedigimiz yabanci kanallar
fisek gibi acilip kapaniyordu.. Biz binbir dua okuyarak cini göndermeye
calisiyorduk. Artik yorulduk ve kibrit çöplerini masanin üzerine
biraktik. Aman Allah'im cin gitmemisti, ve masanin üzerindeki kibrit
çöpleri kendiliginden hareket ediyordu. Döndü'nün akrabasi olan kadin
bayildi bayilacak. Saat 04.00 olmustu artik ve Döndü'nün akrabasi olan
Eminenin nisanlisi eve gidecekti. Köy yerlerini bilirsiniz acayip sessiz
ve ürkütücü olurlar. Evine gidecegi yol da ormanin içinden gecen ve
derenin oldugu bir yer. Neyse bu çikti gitti ve biz cini göndermek icin
ugrasmaya devam ettik.. Tabi ki basaramadik öyle kizdirmisim ki onu her
yeri darmadagin etti diyebilirim... Ve isin ilginç yani yan odada yatan
yengemin çit bile duymamis olmasiydi.. Sabah ezani okunurken hepimiz
korkudan ve uykusuzluktan uyuyakalmisiz.. Yengemin sesiyle uyandik,
ORTALIGIN HALI NE BÖYLE diye soruyordu. Ona anlattik o da ürperdi ve
kizdi bize.. Emine'nin nisanlisi da ertesi günü geldi ve gece eve
gittigi yolda onu taslamisti cinler, bu taslar pek bir yerine isabet
etmemissede omuzuna ve alnina carpmis ve oldukca morarmisti.. Ayni gece
ben ananemin evine gittim yatmaya ve o gece Döndü ablami da çok
sikistirmislar ve acaip dövmüs cinler. Kiz günlerce vücudu ve yüzü
morluklar içerisinde gezmek zorunda kaldi... Komsumuz olan bir hocaya
olanlari anlattik! Hoca bile dehsete kapildi ve cinin beni yasim küçük
oldugu için affettigini yoksa yetiskin bir insanin cinle o sekilde dalga
geçse çarpilacagini, agzinin burnunun ters dönecegini söyledi...



Ermis
Daha henüz 9 yasimdaydim fal, ruh, cin,
seytan vb. gibi seylere inanmazdim yeni insaa edilmis bir eve
tasinmistik ama nedense bir türlü gece banyodan ve sokak kapisindan
garip sesler geliyordu. Tasindiktan bir hafta sonra seslerin nereden
kaynaklandigini anlamak için ben banyo, abim ise sokak kapisinin önünde
bekliyordu. Fakat hiç bir sey gözükmüyordu ama ses vardi. Evimize hoca
çagirdik dua okudu ve bize banyoya 1 kova su takunya ve havlu
birakmamizi söyledi,neden diye sordugumuzda ise hiç bir sey söylemedi.
Hocanin dediklerini aynen uyguladik o gece rüyama garip seyler girmisti
beyazlar içinde elinde bir asa yasli biri el hareketiyle kizginligini
anlatiyordu. Sabah kalktigimizda su bitmis takunyalar ve havlu islakti
en ilginç olani ise kapinin kilidi açikti. Hocayi tekrar çagirdigimizda
bize evin yapildigi konumda çok ama çok eskiden bir mezar oldugunu
söyledi ve rüyama giren kisinin bir ermis oldugunu söyledi banyoda ise
abdest almisertesi hafta evden tasindik ve su an orada hiçkimse
oturmuyor. Ve tam 17 yasindayim.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hit-linkci.tr.gg
 
Yaşanmış korkunç hikayeler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» !!!k.hİkayeler ve karabasan gerÇeĞİ!!!
» Yaşanmış, Gerçek Dehşetler...
» Arkadaşlar Bugün Okulda Yaşanmış...!
» Korkunç Bi oLay..
» Çok Korkunç Örümcek Resimleri +13

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
SuperForum Eğlence,Sohbet,Oyun,Teknoloji Hakkında Paylaşım Platformu. :: Her Telden :: Her Telden, Eğlence, Mizah, Tartışma-
Buraya geçin: